Türkiye’ de Markaların koruması 1995 yılında başlamıştır. 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameyürürlüğe girmiş ve bu tarihten itibaren işletmeler kullanmakta oldukları ve kendilerini diğerlerinden ayırt etmeye yarayan “isim, şekil v.b.” ibarelerle kullandıkları markalarını tescil ettirerek koruma altına aldırmaya başlamışlardır.

Türkiye sınırları içerisinde faaliyet gösteren her işletme (hangi sektör olduğu önemli değil) muhakkak bir marka kullanmakta ve bu marka ile de müşterilerince tanınmaktadır. Bir markayı önce tanıtmak ve daha sonra tescil ettirmek hatası hak sahiplerini, haklarının kaybı ile yüz yüze getirebilmektedir. Türk Patent Enstitüsü’nce tescil edilmemiş olan markanız yasal olarak size ait değildir.

Türk Patent Enstitüsü tescil başvurularını tarihe göre işleme aldığından dolayı, koruma altına alınmamış Marka, Hak Sahibi tarafından reklamı yapılmaya çalışıldığı dönemde, başka bir başvuru sahibi tarafından tescil altına alınabilmekte ve bu durumda hak Sahibinin yasal yollara müracaat ederek hakkını ispat etmesi gerekmektedir. Böyle bir hak hırsızlığı ile karşılaşılması, gerçek Hak Sahibinin ya markasından vazgeçmesine yada maddi ve manevi açıdan yıpranmasına neden olmaktadır.

Marka sahiplerinin kullanmakta oldukları markalar ile ilgili çok büyük yanılgıya düştükleri bir diğer husus da TİCARET ÜNVANLARI dır. Ticaret ünvanlarında yer alan ve sahiplerince marka olarak kullanılan ibareler, Ticaret siciline kayıt ettirilmiş olmakla 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK hükümlerince korunmamaktadır. İşletmelerce bu şekilde Ticaret sicile kayıtlı ancak Türk Patent Enstitüsü’ ne kayıtlı olmadan kullanılan bu markalar, zaman içinde aynı yada benzer ibareyi Ticaret Ünvanında kullanan yada kullanmayan başka bir işletme tarafından Marka siciline tescil ettirilebilmektedir. Bu durum bazı hallerde, önce hareket ederek markayı tescil ettirmiş olan tarafın yasal yollara müracaatı sonucu mahkeme tarafından Ticaret Ünvanının değiştirilmesine karar verilmesi ile sonuçlanabilmektedir.

Markanızın tescilli olmaması durumunda; aşağıdaki tüm haklar; geri döndürülemez şekilde “ilk gelen alır” prensibine göre kanunen başvuru yapacak diğer kişi ya da kuruluşlara geçecektir.

Tescil başvurusu ile birlikte 10 yıl sürecek bir koruma süreci başlayacaktır.
Diğer kişi ve kuruluşların bu markayı kullanması ve haksız rekabet unsurları ile taklit – kopya gibi kanunsuz uygulamalarını önlenebilir olacaktır.
Markanın devir, satış, franchise, bayilik ve lisans verilmesi gibi tüm ticari hakları elde edebileceksiniz.
TSE Kalite Belgelendirmesi – Garanti Belgesi – COM.TR uzantılı internet adreslerini alınması işleminde zorunlu bir aşama tamamlanmış olacaktır.
Markanızın SADECEWEB® (register) işareti ile kullanımı ve tescil durumunun beyanı mümkün olacaktır.

Türk Patent Enstütüsü Onaylı Marka Vekillerimizle araştırma ve tescil hizmetlerini güvenle gerçekleştiriyoruz.