Patentin Sağladığı Hakka Tecavüz ve Tecavüz Halinde Davalar
Patentin Sağladığı Hakka Tecavüz
Patentin sağladığı hakka tecavüz sayılan fiiller
MADDE 110- (1) Patentin sağladığı hakka;
a) Patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek;
b) Kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla üretilen ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için gümrükçe onaylanmış bir işlem ya da kullanıma tabi tutmak veya ticari amaçla elde bulundurmak veya uygulamaya koymak suretiyle kullanmak,
c) Patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu olan usulü kullanmak veya buluş konusu usulle doğrudan doğruya elde edilen ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için gümrükçe onaylanmış bir işlem ya da kullanıma tabi tutmak veya uygulamaya koymak suretiyle kullanmak,
ç) Patent sahibi tarafından sözleşmeye dayalı lisans veya zorunlu lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devir etmek,
fiilleri tecavüz sayılır.
(2) Patent başvurusunun bu Kanunun 39 uncu maddesine göre yayımlandığı tarihten itibaren, başvuru sahibi, buluşa vaki tecavüzlerden dolayı hukuk ve ceza davası açmaya yetkilidir. Tecavüz eden, başvurudan veya kapsamından haberdar edilmiş ise, başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötü niyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa, yayından önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. Ancak mahkeme, patentin verildiğine ilişkin ilanın Bültende yayımlanmasından önce, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak karar veremez.

Usul patentlerinde ispat yükümlülüğü
MADDE 111- (1) Patent konusu, bir ürün elde etme usulü ise yetkili mahkeme davalıdan, aynı ürünü elde etme usulünün patentli usulden farklı olduğunu ispat etmesini isteyebilir. Patent sahibinin izni olmadan üretilen aynı ürünün, aksi ispatlanmadığı takdirde;
36
a) Patentli usulle elde edilen ürünün yeni olması,
b) Aynı ürünün büyük olasılıkla patentli usul ile elde edilmiş olması ve patent sahibinin makul çabalar sonucunda fiilen kullanılan usulü tespit edememiş olması,
koşullarından en az birinin gerçekleşmesi halinde, patentli usulle elde edilmiş olduğu kabul edilir.
(2) Birinci fıkradaki aksini savunma durumunda, davalının üretim ve işletme sırlarının korunmasındaki haklı menfaati göz önünde tutulur.
İKİNCİ BÖLÜM
Hukuk Davaları
Patent sahibinin talepleri
MADDE 112- (1) Patentin sağladığı hakkı tecavüze uğrayan patent sahibi, mahkemeden;
a) Patentin sağladığı haklara tecavüzün önlenmesi, durdurulması ve/veya giderilmesi, tecavüzün durdurulmasına dair mahkeme kararına uyulmasını sağlamak amacıyla karara uymamanın karşılığı olarak tecavüz devam ettiği sürece tecavüz eden tarafından cezai mahiyette bir ödeme yapılmasına karar verilmesi,
b) Kusur varsa, maddi ve manevi zararın tazmini,
c) Patentin sağladığı haklara tecavüz suretiyle üretilen veya gümrükçe onaylanmış bir işlem ya da kullanıma tabi tutulan ürünlere, bunların üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araçlara ve patente bağlı bir usulün kullanımını sağlayan araçlara el konulması,
ç) Uygun olduğu takdirde, (c) bendi uyarınca el konulan ürün ve araçlar üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması,
d) Patentin sağladığı haklara tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, bu çerçevede masrafların tecavüz edene ait olmaması için çok özel nedenler mevcut olmadığı takdirde masraflar tecavüz edene ait olmak üzere, özellikle (c) bendine göre el konulan ürünlerin ve araçların şekillerinin değiştirilmesi veya patentin sağladığı haklara tecavüzün önlenmesi için, kaçınılmaz ise, imhası,
e) Patentin sağladığı haklara tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulması,
taleplerinde bulunabilir.
(2) Birinci fıkranın (ç) bendinde belirtilen durumda, söz konusu ürünlerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değer, kabul edilen tazminatı aştığı zaman, patent sahibinin fazlayı karşı tarafa ödemesi gerekir.
Tazminat
37
MADDE 113- (1) Patent sahibinin izni olmaksızın, patentle korunan ürünü üreten, satan, dağıtan veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkaran veya bu amaçlar için gümrükçe onaylanmış bir işlem ya da kullanıma tabi tutan veya ticari amaçla elde bulunduran veya patentli bir usulü kullanan kişi, kusurlu ise sebep olduğu zararı tazmin etmekle yükümlü olur.
(2) Patentle korunan buluşu herhangi bir şekilde kullanan kişi, patent sahibinin patentin varlığından ve tecavüzden kendisini haberdar etmesi ve tecavüzü durdurmasını talep etmesi halinde veya kullanmanın kusurlu bir davranış teşkil etmesi halinde sebep olduğu zararı tazmin etmekle yükümlü olur.
Zararı kanıtlayan belgeler
MADDE 114- (1) Patent sahibi, patent konusu buluşun kendi izni olmaksızın kullanılması sonucunda uğramış olduğu zarar miktarının belirlenmesi için buluşun kullanılması ile ilgili belgelerin verilmesini, tazminat davasının açılabilmesi için gerekli şartların oluştuğu hallerde, tazminat ödemekle yükümlü olan kişiden talep edebilir.
Yoksun kalınan kazanç
MADDE 115- (1) Patent sahibinin uğradığı zarar sadece fiili kaybın değerini değil, patent hakkına tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar.
(2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören patent sahibinin seçimine bağlı olarak;
a) Patentin sağladığı hakka tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, patent sahibinin patenti kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelirine,
b) Patentin sağladığı hakka tecavüz edenin, patent konusu buluşu kullanmakla elde ettiği net kazancına,
c) Patentin sağladığı hakka tecavüz edenin, buluşu bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline,
göre değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle buluşun ekonomik önemi, patent hakkına tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında patente ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Mahkeme, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa, yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
Yoksun kalınan kazancın artırımı
MADDE 116- (1) Patent üzerinde tasarruf yetkisi olan kişi, yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, 115 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birini seçmişse; mahkeme, ürünün üretilmesi veya usulün kullanılmasında patent konusu buluşun ekonomik bakımdan önemli bir katkısının bulunduğu kanaatine vardığı takdirde, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir.
38
(2) Patentin, ilgili ürüne ekonomik bakımdan önemli bir katkısının olduğunun kabul edilebilmesi için, ilgili ürüne olan talebin oluşmasında patent konusu buluşun belirleyici etken olduğunun anlaşılmış olması gerekir.
Buluşun itibarı
MADDE 117- (1) Patentin sağladığı hakka tecavüz eden tarafından patent konusu buluşun kötü şekilde üretimi veya uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda patent konusu buluşun itibarı zarara uğrarsa patent sahibi, bu gerekçeyle, ayrıca tazminat isteyebilir.
Tazminatın indirilmesi
MADDE 118- (1) Patent sahibine ödenecek tazminat, patent sahibinin diğer kişilerden buluşunun başka bir şekilde kullanılmasından dolayı aldığı bedelden daha fazla ise, bu bedel dikkate alınarak tazminat miktarı indirilir.
Dava açılamayacak kişiler
MADDE 119- (1) Patent sahibi, patentin sağladığı hakka tecavüz eden tarafından piyasaya sürülmüş ürünleri kullanan kişilere karşı, Kanunun bu bölümünde yer alan davaları açamaz.
Zaman aşımı
MADDE 120- (1) Patentin sağladığı hakka tecavüzden doğan özel hukuka ilişkin taleplerde, zaman aşımı süresi için 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununun zaman aşımına ilişkin hükümleri uygulanır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Özel Hükümler
Lisans sahibinin dava açması ve şartları
MADDE 121- (1) Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, inhisari lisansa sahip olan kişi tarafından, patent sahibinin patentin sağladığı haklarına tecavüz edilmesi durumunda patent sahibinin bu Kanun uyarınca açabileceği davaları kendi adına açabilir. Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, inhisari olmayan lisans sahibi olan kişilerin dava açma hakları yoktur.
(2) Birinci fıkra hükümlerine göre patentin sağladığı haklara tecavüz dolayısıyla dava açma hakkı olmayan bir lisans alan, noter vasıtasıyla yapacağı bir bildirimle, gereken davayı açmasını patent sahibinden isteyebilir. Patent sahibinin bu talebi kabul etmemesi veya bildirimin alındığı tarihten itibaren üç ay içinde gerekli davayı açmaması halinde, lisans sahibi yaptığı bildirimi de ekleyerek kendi adına dava açabilir ve açılan dava patent sahibine ihbar olunur.
(3) Lisans sahibi ciddi bir zarar tehlikesi karşısında, ikinci fıkrada belirtilen sürenin bitiminden önce, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.
(4) Üçüncü bir kişi tarafından patentin sağladığı haklara tecavüz edilmesi durumunda, lisans sahipleri, tecavüz nedeniyle uğradıkları zararın giderilmesi amacıyla patent sahibinin açacağı davaya katılmaya yetkilidir.
Patente tecavüzün mevcut olmadığı hakkında dava ve şartları
39
MADDE 122- (1) Menfaati olan herkes, patent başvurusu veya patent sahibine karşı dava açarak, fiillerinin patentin sağladığı haklara tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesini talep edebilir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen davanın açılmasından önce, Türkiye’de girişilen veya girişilecek olan sınai faaliyetin veya bu amaçla yapılmış olan ciddi ve fiili girişimlerin patentin sağladığı haklara tecavüz teşkil edip etmediği hakkında, patent başvurusu veya patent sahibinden görüşlerini bildirmesi noter aracılığı ile talep edilir. Patent başvurusu veya patent sahibinin bu talebe tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde cevap vermemesi veya verilen cevabın menfaat sahibi kişi tarafından kabul edilmemesi halinde, menfaat sahibi birinci fıkraya göre dava açabilir.
(3) Birinci fıkrada belirtilen dava, patentin sağladığı haklara tecavüzden dolayı kendisine karşı dava açılmış bir kişi tarafından açılamaz.
(4) Dava, Patent Siciline kayıtlı tüm hak sahiplerine tebliğ edilir.
(5) Bu maddede belirtilen dava, patentin hükümsüzlüğü davasıyla birlikte de açılabilir.
(6) Ancak mahkeme, patentin verildiğine ilişkin ilanın Bültende yayımlanmasından önce, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak karar veremez.
Delillerin tespiti ve muhafazası talebi
MADDE 123- (1) Patentin sağladığı hakları ileri sürmeye yetkili olan kişi, bu haklara tecavüz sayılabilecek olaylara ilişkin delillerin tespitini ve muhafazasını mahkemeden talep edebilir.
(2) Mahkeme tarafından delillerin muhafazasına ilişkin karar kaldırıldığında veya bu karar talep sahibinin herhangi bir eylemi veya ihmali nedeniyle ortadan kalktığında ya da dava sonunda tecavüz tehdidi veya tecavüz olmadığına karar verildiğinde, delillerin muhafazası nedeniyle davalının uğradığı zararın tazmin edilebilmesi amacıyla talep sahibi tarafından teminat yatırılmasına karar verilebilir.
İhtiyati tedbir talebi
MADDE 124- (1) Patentin sağladığı hakları ileri sürmeye yetkili kişiler, patent hakkına tecavüz edecek şekilde buluşun kullanılmakta olduğunu veya kullanılması için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını gösteren delilleri sunmaları şartıyla, dava sonucunda verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere ihtiyati tedbire karar verilmesini talep edebilir.
(2) İhtiyati tedbir talebi, dava açılmadan önce veya dava ile birlikte veya daha sonra yapılabilir. İhtiyati tedbir talebi, davadan ayrı olarak incelenir.
İhtiyati tedbirin niteliği
MADDE 125- (1) İhtiyati tedbirler, verilecek hükmün etkinliğini sağlayacak nitelikte olmalı ve özellikle;
40
a) Patentin sağladığı haklara tecavüz teşkil edecek şekilde buluşun kullanılması için yapılan ciddi ve etkin çalışmaların durdurulması,
b) Patentin sağladığı haklara tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulması,
c) Patentin sağladığı haklara tecavüz edilerek üretilen veya gümrükçe onaylanmış bir işlem ya da kullanıma tabi tutulan ürünlere veya patenti verilmiş usulün kullanımını sağlayan araçlara, Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest bölge gibi yerler dahil, bulundukları her yerde el konulması ve bunların saklanması,
ç) Herhangi bir zararın tazmini bakımından teminat verilmesi,
d) Patentin sağladığı haklara tecavüz olduğuna karar verilmesi halinde hak sahibinin zararının tazminini güvence altına almak amacıyla davalının taşınır ve taşınmaz mal varlığına el konulması, banka hesaplarının bloke edilmesi,
tedbirlerini kapsamalıdır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması
MADDE 126- (1) Tespit talepleri ve ihtiyati tedbirlerle ilgili olarak bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri kıyasen uygulanır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Cezai Hükümler
Patente ilişkin cezai hükümler
MADDE 127- (1) Patent hakkına tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satan, satışa sunan, depolayan, gümrükçe onaylanmış bir işlem ya da kullanıma tabi tutan, bir yerden başka bir yere taşıyan veya her ne şekilde olursa olsun ticari amaçla elinde bulunduran kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis ve onbin günden yirmibeşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak, tecavüz edilen patent kullanılarak üretilmiş malı veya hizmeti satan, satışa sunan, depolayan, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutan, bir yerden başka bir yere taşıyan veya her ne şekilde olursa olsun ticari amaçla elinde bulunduran kişi, bu malı veya hizmeti nereden temin ettiğini bildirerek üretenlerin ortaya çıkarılmasını sağlarsa, hakkında cezanın yarısına hükmolunur.
(2) Bir eşya veya ambalajı üzerine konulmuş patent koruması olduğunu belirten işareti, yetkisi olmadan kaldıran kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis veya ikibin günden dörtbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(3) Hak sahibi olmadığı veya üzerinde tasarruf yetkisi bulunmadığı halde, devretmek, lisans vermek veya rehnetmek suretiyle patent üzerinde tasarrufta bulunan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve onbin günden onbeşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(4) Patent sahibi olmadığı halde, patent sahibi olduğu anlamına gelecek yazı, işaret veya ifadeleri kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşbin günden onbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
41
(5) Yukarıdaki fıkralarda sayılan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(6) Yukarıdaki fıkralarda sayılan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır. Şikayet, dava zamanaşımı süresi içinde kalmak kaydıyla fiil veya failden haberdar olma tarihinden itibaren altı ay içinde yapılır.
(7) Davacı, temin edilebilir olması halinde orijinal ürünü, aksi takdirde ayırt edilebilir nitelikte görüntü veya fotoğrafını şikayet anında ibraz eder. Cumhuriyet Savcısı, arama kararında bilirkişi görevlendirir ve bilirkişi, dosyaya sunulmak üzere, arama sırasında olayın niteliğine göre görüntü veya fotoğraf çekimi yapar.
(8) Yukarıdaki fıkralarda sayılan suçlarla ilgili 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunundaki uzlaşma yöntemleri, Savcılık tarafından gerekli işlemler yapılmış olmak koşuluyla mahkemece iddianamenin kabulünden sonra uygulanmaz.
(9) Birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen suçlarla ilgili olarak patent sahibi ile 121 inci maddede belirtilen koşulları sağlayan lisans sahipleri, dördüncü fıkrada belirtilen suçlarla ilgili olarak ise Enstitü, 18/5/2004 tarih ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununa veya 7/6/2005 tarih ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununa tabi kuruluşlar ve tüketici dernekleri şikayet hakkına sahiptir. Şikayetten her aşamada vazgeçilebilir. Hükmün kesinleşmesinden sonra şikayetten vazgeçildiğinde hüküm bütün cezai sonuçları ile ortadan kalkar. Şikayetten vazgeçme nedeniyle davanın düşmesi veya cezanın ortadan kaldırılması halinde, müdahil ve sanık veya hükümlü, yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
(10) Suçun işlendiğinin sabit olması halinde, mahkeme el konulan malların müsaderesi yerine, mülkiyetinin patent hakkına tecavüz edilen kişiye devrine karar verebilir. Ancak bunun için patent hakkına tecavüz edilen kişinin talepte bulunması gerekir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Mahkemeler
Görevli ve yetkili mahkemeler
MADDE 128- (1) Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme; hukuk davalarında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri, ceza davalarında ise soruşturma evresinde koruma tebbirleri konusunda sulh ceza mahkemeleri, kovuşturma evresinde de fikri ve sınai haklar ceza mahkemeleridir. Fikri ve sınai haklar hukuk ve ceza mahkemeleri tek hakimli olarak görev yaparlar.
(2) Fikri ve sınai haklar hukuk ve ceza mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendirileceğini ve bu mahkemelerin yargı çevresini, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu belirler.
(3) Sulh ceza mahkemelerince verilen kararlara karşı itiraz, fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi bulunan yerlerde bu mahkemelere, bulunmayan yerlerde ise Hakimler
42
ve Savcılar Yüksek Kurulunca ikinci fıkra gereğince görevlendirilen asliye ceza mahkemesine yapılır.
(4) Enstitünün bu Kanun hükümlerine göre aldığı bütün kararlara karşı açılacak davalarda ve Enstitünün kararlarından zarar gören üçüncü kişilerin Enstitü aleyhine açacakları davalarda görevli ve yetkili mahkeme, Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesidir.
(5) Patent başvurusu veya patent sahibi tarafından üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının ikametgahının olduğu veya tecavüz fiilinin gerçekleştiği veya tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki mahkemedir.
(6) Davacının Türkiye’de ikamet etmemesi halinde yetkili mahkeme, Patent Vekilleri Siciline kayıtlı patent vekilinin işyerinin bulunduğu yerdeki mahkeme veya patent vekilliği kaydı silinmiş ise Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesidir.
(7) Üçüncü kişiler tarafından patent başvurusu veya patent sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir. Patent başvurusu veya patent sahibinin Türkiye’de ikamet etmemesi halinde altıncı fıkra hükmü uygulanır.
(8) Birden fazla mahkemenin yetkili olduğu durumda, yetkili mahkeme, ilk davanın açıldığı mahkemedir.
Hükmün ilanı
MADDE 129- (1) Dava sonucunda haklı çıkan taraf, haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması halinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere, kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesini talep edebilir.
(2) İlanın şekli ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan talebi, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde yapılır. Bu süreden sonra yapılan talep yapılmamış sayılır.