PCT SİSTEMİ

Patent İşbirliği Anlaşmasına (PCT) göre, bir uluslararası patent başvurusu yapılmasıyla, PCT üyesi 137 ülkenin tümünü belirleyerek, her birinde aynı anda koruma talep edilebilmektedir. Dünyanın yaklaşık olarak tüm devletleri bu anlaşmanın üyesidir. Ayrıca bir önceki ulusal veya bölgesel patent başvurusundan itibaren 30 ay içinde yapılan bir patent başvurusunun tarihi, daha sonra başvurusu yapılacak diğer ülkelerde de, koruma başlangıç tarihi olmaktadır.

PCT Başvurusu sonrası düzenlenen uluslararası araştırmanın sonuçları yaklaşık 12 ay sonra alınabilmektedir. Uluslararası araştırma raporu başvurunun istemleriyle ilgili tekniğin bilinen durumuna ait dokümanların listesini içerir. Yenilik ve buluş basamağı soruları ile ilgili olarak, muhtemel ilgili patentlerin kanıtlarını verir. Bu ise, patent elde etme şansının değerlendirilmesini sağlar. Raporun olumlu olması, koruma istediğimiz ülkelerde başvuruyu devam ettirmeye yardımcı olacaktır. Rapor olumsuz ise (örneğin, buluşun yenilik veya buluş basamağını sorgulayan önceki tekniğe ait dokümanları içeriyorsa) uluslararası başvurudaki istemleri kısmen değiştirmek (buluşunuzu önceki teknikten daha iyi ayırmak için) mümkündür.

Uluslararası araştırma raporu verilen bir patentin itiraz edilebilir olma ihtimalinin azalmasını sağlar ve böylece buluşa yatırım kararı verebilmesi için değerli bir veri sağlamış olur.

Uluslararası başvuru, daha önceden geri çekilmemişse, Uluslararası büro tarafından ilk başvuru tarihinden itibaren, 18 ay sonra uluslararası araştırma raporu ile birlikte yayımlanır ve 137 ülkenin Resmi Patent Ofisine bildirilir. Uluslararası yayın üzerine, üçüncü kişiler başvuru dokümanlarını talep edebilirler, böyle bir talep, ilgili dokümana bağlı olarak uluslararası büro veya ulusal veya bölgesel ofislere yapılabilir.

Başvuru devam ettirilecekse, ulusal safhaya girmek için çeşitli ulusal gerekliliklerin yerine getirilmesi gerekir. Bu gereklilikler ulusal ücretleri ödemeyi ve bazı durumlarda başvurunun yapıldığı ve/veya değiştirildiği şekliyle tercümesinin sunulmasını içermektedir. Bu işlemler, belirlenen ülkelerin çoğunda, ilk başvuru tarihinden itibaren, 30. ayın bitiminden önce yapılmalıdır. Ancak bazı ülkeler 20. ayı veya 24. ayı baz alarak ulusal safhaya geçişi sınırlandırmaktadır. Bu sürelerin geçmesi halinde ilgili ülkelerde patent alınamayacağından başvuru sahiplerinin bu süreler dolmadan koruma istediği ülkelerde ulusal safhaya geçiş yapmaları gereklidir.

Patent başvurusu yapılacak ülke sayısı 5-6′ yı geçmiyorsa PCT sistemi önerilmez.

&s tarafından.|2013-05-09T22:45:47+03:00Perşembe, Mayıs 9, 2013|Kategoriler: Duyurular, Genel, Haberler, Marka, Patent, Tasarım|PCT SİSTEMİ için yorumlar kapalı

YURTDIŞI PATENT BAŞVURUSU

Patentler alındıkları ülkeler için hak sahipliği oluşturur. Türkiye’de alınmış bir patent, sadece Türkiye içinde sahibine hak tanımaktadır. Bu sebeple ticaret yapılması hedeflenen ülkeler için de başvurular yapılarak koruma talep edilmelidir. Bir patent başvurusunun yurtdışı ülkelere de açılması için süre ilk başvuru tarihinden itibaren 12 ay ile sınırlandırıldığı için bu sürenin aşılması halinde yurtdışı tesciller yapılamamaktadır. Yurtdışında patent başvurusu yapılmak isteniyorsa, Türkiye’deki başvuru tarihinden itibaren en geç 12 ay içersinde PCT, EPC v.b. yurtdışı patent başvuru sisteminin seçilmesi gerekmektedir.

&s tarafından.|2013-05-09T22:40:34+03:00Perşembe, Mayıs 9, 2013|Kategoriler: Duyurular, Genel, Haberler, Marka, Patent, Tasarım|YURTDIŞI PATENT BAŞVURUSU için yorumlar kapalı

PATENT DANIŞMANLIĞI

Patent, Faydalı Model, Tasarım ve Telif Haklarının korunması ve yönetilmesi ticari rekabet gücünün artırılmasının en önemli unsurlarından biri olmuştur. Şirketlerin en kıymetli varlıklarından olan bu hakların etkin bir şekilde korunması ve yönetilmesindeki başarı ise; doğru çözüm ortağının seçilmesine bağlıdır Bu tür çalışmaları yaparken alacağınız teknik destek ve hizmet kalitesi kuşkusuz önem taşımaktadır.

Bu doğrultuda ürünlerin dizaynları, buluşlar ve geliştirmelerin tescil edilmesi konusunda teknik destek sağlıyorum.

Destek Sağladığım Konulardan Bazıları:

*Tasarım ekibi ile ortak çalışmalar yaparak telif ve mevcut patent ihlalleri konusunda çözüm sağlanması: İhlal ve tecavüz hallerinde yapılması gereken tüm değerlendirmelerin, hem buluşun ilgili olduğu teknik alanda uzman hem de patent/faydalı model işlemleri ve koruma kapsamı hakkında yeterli düzeyde bilgi sahibi olan bir uzman tarafından yapılması önem taşımaktadır.

*Yurtiçi, Yurtdışı Patent-Tasarım araştırmalarının yapılması: Her patent tescili başvurusu öncesi, ulusal ve uluslar arası patent veritabanlarında bir patent araştırması yapılmaktadır. Bu patent araştırması sonucunda, bir patent araştırma raporu düzenlenmektedir. Bu raporda, patent başvuru konusu buluşla alakalı teknikte bilinen en yakın patent dokümanları belirlenir, bu dokümanlar ile buluşun farklılıkları yorumlanır. Bu yorumlar ışığında, patent başvurusunun yapılıp yapılmayacağına karşılıklı olarak karar verilir.

*Patentleme çalışmaları konusunda teknik destek: Patent tescili başvurusu yapılmadan önce, patent başvuru dokümanlarının (tarifname, istemler ve teknik çizimler) iyi bir şekilde hazırlanması gerekmektedir. Patent tarifnamesinin hazırlanması, uzmanlık isteyen bir konudur. Bu nedenle patent başvurularının, konusunda uzman ve tercihen mühendislik kökeni bir uzman ile çalışmak gerekmektedir.

*Yıllık Harç Ödenmelerinin takibi: Korumanın devam edebilmesi ve belgenin geçerliliği için, her yıl başvuru tarihine tekabül eden zamanda yıllık koruma ücretleri ödenmelidir. Bu ücretler başvuru tarihine denk gelen sürede ödenmelidir. Süreyi kaçıranlar için, sonraki 6 ay içinde %25 cezalı ödeme hakkı mevcuttur. Bu tarihin de geçmesi durumunda var olan tescil iptal olur ve belgenin sağladığı durum ortadan kalkar.

&s tarafından.|2016-10-29T01:34:07+03:00Perşembe, Mayıs 9, 2013|Kategoriler: Duyurular, Genel, Haberler, Marka, Patent|PATENT DANIŞMANLIĞI için yorumlar kapalı

Patent Mühendisi Nedir?

Patent Mühendisi, Fikri ve Sınai Haklar, özellikle patent konusunda uzmanlaşmış mühendis kökenli kişilere verilen gayri resmi ünvandır.

Bilindiği gibi ülkemizde bulunan özel ve devlet üniversitelerinde patent mühendisliği eğitimi veren bir bölüm bulunmamaktadır. Bu yüzden “patent mühendisi´´ kavramı gayri resmi bir unvandır.

Patent Mühendisleri, firmaların Ar-ge ve Fikri Haklar ile ilgili bölümlerde görevlendirildiği gibi özel patent bürolarında da çalışabilmektedir.

Patent mühendisi ve patent vekili kavramları birbirine karıştırılmamalıdır. Üniversitelerin herhangi bir dört yıllık bölümünü bitiren kişi patent vekili olabilmektedir. Patent mühendisi ise, patent tescil işlemleri konusunda uzmanlaşmış, üniversitelerin teknik olarak eğitim veren bölümlerini bitirmiş ve teknik altyapıya sahip olan kişidir.

&s tarafından.|2013-05-09T21:58:29+03:00Perşembe, Mayıs 9, 2013|Kategoriler: Duyurular, Genel, Haberler, Marka, Patent, Tasarım|Patent Mühendisi Nedir? için yorumlar kapalı

SOSYAL MEDYA VE MARKA

Sosyal medya son dönemlerde hayli popüler. Markalar da bu popülerliğin farkında ve bundan yararlanmak istiyorlar.
Birçok marka sosyal medyada bir şeyler yapma telaşında. Facebook, twitter hesapları açıyorlar. Bazıları bunların yönetimini sosyal medya ajanslarına veriyor. Bazıları ise kendi bünyelerinde çalışmalar yapıyorlar. Sonuç olarak ilgisiz kalamıyorlar.
Sosyal  medya bir marka için ne ifade ediyor?
Sosyal medya markanın müşteri kitlesi ve potansiyel müşterileriyle en çabuk iletişim kurabildiği yerlerden biri.  Burada bir topluluk var ve siz onlara “merhaba ben geldim. Tanışalım” diyorsunuz. Ürünlerinizi  tanıtıyor, kendinizden bahsediyorsunuz. Gelen tepkilere bakıyorsunuz. Daha sonraki çalışmalarınızda bu verilere göre hareket ediyorsunuz.
Sosyal medyada bir markayı, vapurdaki satıcıya benzetiyorum. Vapurlarda gelip kendini tanıtan ve ürünlerini anlatan satıcılara. Örneğin, Facebook 32 milyon kişilik bir vapur sizde buradaki yolculara ürünlerinizi anlatıyorsunuz. Yolcular beğenirse satış yapıyorsunuz.
Peki sosyal medya markalar için yararlı mı, zararlı mı?
Avantajlar ve dezavantajlar şeklinde inceleyeyim.
Avantajlar:
1.    Düşük maliyetli: Reklam mecralarının fiyatlarını takip ediyor ve dönem dönem reklam çalışmaları yapıyorum. Diğer mecralarla kıyaslayınca sosyal medya daha hesaplı. 1-2 dakikalık bir reklam filmini televizyonda yayınlatmak için çok ciddi bütçeler ödemeniz gerekirken aynı videoyu sosyal medyada ücret ödemeden yayınlayabilirsiniz.
Sosyal medyadaki diğer reklam alanları televizyona kıyasla daha uygun. Ama ileride bunun değişeceğini düşünüyorum.
İngiltere’de şu anda internet kullanım oranı televizyon izlenme oranını geçmiş durumda. Ülkemizde de bunun yakında böyle olacağını düşünüyorum. Sonuçta fiyatı belirleyen  arz ve talep. İnternetin etkinleşmesi fiyatlarını da arttıracaktır.
Markaların sosyal medyaya adeta hücum etmelerinde fiyat uygunluğu çok önemli bir etken.  O yüzden sosyal medyayı etkin ve doğru kullanan markalar hem bütçelerini daha doğru kullanmış olacaklar hem de daha iyi sonuçlar alacaklar.
2.    Ölçümlenebilir: Televizyon, radyo veya açıkhava reklamları için her ne kadar size belli rakamlar verilse de tam olarak kaç kişinin gördüğünü tespit edemiyor, ölçemiyorsunuz. 500.000 tirajlı bir gazeteye verdiğiniz bir reklamı o gazetenin kaç okuyucusunun gördüğünü bilemiyorsunuz.
Sosyal medyada bu durum farklı. Okuma oranı, tık sayısı, yapılan yorum adedine bakarak tüketiciyi ölçümleyebiliyorsunuz.
Mesela Facebook’ta markanızın bir hayran sayfası var ise;
Günlük, haftalık, aylık aktif kullanıcı sayınız,
Günlük, haftalık, aylık beğeni ve yorum sayınız,
Kullanıcılarınızın yüzdelik oranlarının kadın, erkek ve yaş gruplarına göre dağılımlarını,
Kullanıcıların yaşadıkları ülke ve şehirleri görebiliyorsunuz.
Tüm bu bilgilere sahip olunca da çalışmalarınızı bu özelliklere göre yapıp daha doğru sonuçlara ulaşabiliyorsunuz.
3.Hızlı ve kolay ulaşım: Dünya da yaklaşık 900 milyon, ülkemizde 32 milyon Facebook kullanıcısı var. Bu kitleye ulaşım ise her zamankinden daha kolay.
Dezavantajlar:
1.    Girişi kolay-çıkışı zor: Sosyal medya’da çalışma yapmak, giriş yapmak çok kolay.Bu işten alnınızın akıyla çıkmanız ise hayli zor. Çünkü online itibar yönetiminizi çok doğru yapmanız gerekiyor. Ülkemizde bu alanda uzman insan sayısının azlığı bu işi daha da zorlaştırıyor.
Markanızı çok iyi temsil etmeniz, hata yapmamanız ve tepki çekecek hareketlerde bulunmamanız gerekiyor. Mesela Dünyaca ünlü tekstil markası Gap bir logo değişimi yaptı ve bunu sosyal medyada duyurdu. Sonra  Facebook’tan binlerce yorum ve mesaj gönderildi. Binlerce olumsuz mail atıldı. Sonuç olarak marka buna daha fazla direnemedi ve geri adım atıp eski logosuna geri dönüş yaptı.
Sosyal medyadaki bir diğer sorun sizden sürekli sonuç bekleyen yöneticileriniz ya da işverenler. Bu baskı da sosyal medya yönetiminde hatalara yol açabiliyor. Bu yüzden markalara sosyal medyaya girerken 2 defa düşünmelerini tavsiye ediyorum. Çünkü önünüzde uzun ince bir yol olacak ve karanlıkta ilerlemeniz gerekecek.
2)Markanın […]
&s tarafından.|2016-10-29T01:34:07+03:00Çarşamba, Mayıs 8, 2013|Kategoriler: Duyurular, Genel, Haberler, Marka, Patent, Tasarım|SOSYAL MEDYA VE MARKA için yorumlar kapalı
Go to Top