Apple firmasının patent konusundaki atılımı neredeyse Samsung’un model sayısını geçti.

Telefonun ekranı kapalıyken veya kilitli konumdayken verdiğiniz ses ve sıkarak dokunma komutlarını algılayan ve isteğinizi yerine yetiren yeni patent, iPhone’da karşımıza çıkacak.

Birkaç gün önce USPTO tarafından B2, yani “üretilebilir belgesinin” verildiği patent 20 yıllığına Apple’ın oldu. Parmak izine duyarlılığı sayesinde sadece belirli kullanıcıların kontrol edebilecek olması kullanıcıya cazip gelen en güzel özelliklerinden biri olduğu kabul ediliyor.

Teknoloji seven bir iPhone kullanıcısısınız ve gündelik hayatta aktif olarak Apple ürünleri kullanıyorsunuz. Diyelim ki müzik dinleyeceksiniz ve ses ayarlarını, şarkı geçişlerini veya müzik çalarla ilgili özellikleri açıp/kapatmak istiyorsunuz. Telefon elinizdeyken ve kilidi açmadan belirlediğiniz parmak hareketlerini, vurmaları, sallamaları ya da sıkmaları sizin için komut haline dönüştürecek ve işlemi gerçekleştirecek.

Pil ömrü uzuyor

Saat yönünde elinizle daire çizerek sesi açabileceğiniz, 2 kez sallayarak gelen aramayı meşgule atabileceğiniz, sağa sola sallayarak navigasyon veya müzikleri kontrol edebileceğiniz bir patent, kullanıcıların gündelik hayatta yanından ayıramadıkları akıllı telefonları, daha hızlı ve keyifli kullanmalarını sağlayacak.

Proje başlangıcı olarak pil ömrünü ve kullanım süresini, batarya gücünü arttırmadan nasıl uzatılabileceği düşünülmüş. Bu patent sayesinde, ekranı açmadan, zaman harcamadan, sadece kişiye özel belirlenmiş bir dokunuşla işlemlerin sessiz sedasız gerçekleştirilebileceği savunuluyor. Böylelikle Apple mühendislerine göre, zamandan ve pil gücünden büyük bir tasarruf sağlanabilecek.

Projenin ne zaman hayata geçeceği hakkında henüz bir bulunmamasıyla beraber bu patentler sayesinde sürekli geliştirilen teknoloji, jetgiller’i ve bilim-kurgu filmlerini aratmayacak gibi görünüyor.

“Marka insanların algısı, inançları, fikirleri ve beklentileridir” diyen ünlü sanatçı, “Marka bir vaat, farklılaşmayı sağlayan, karmaşayı azaltan bir şey. Ben sanat yolunda ilerlerken, aklımda ne marka olmak vardı ne de bu markayı yönetmek. Ama aklımda önemli ve kayda değer faklı şeyler vardı elbette. Farklı olmak, özgün olmak, sürekli güncel kalmak ve her gün yeni şeyler öğrenmek, öngörülü olabilmek, hayranlarımın bana inanması ve güven kazanabilmek. Ben Ajda Pekkan, size marka konusunda söyleyebileceğim son şey; markanın elle tutulabilir olduğudur, Ajda Pekkan bir marka ise bu markayı hayranları yarattı. En doğrusu markayla ilgili hayranların konuşmasıdır” ifadelerini kullandı.

“Değişmeyen marka aslında değişerek mi oluyor” sorusuna Pekkan, “Değişim süreci çok önemli mutlaka kendinizi güncel tutacaksınız, her nesile hitap edeceksiniz. Orada olmanın dayanılmaz hafifliği var. Bir anda var olabilir ve silinebilirsiniz. Kendime önem verdiğim için değil toplumu önemsediğim için marka oldum” karşılığını verdi. Marka olabilmek için kriterlere önem vermemiz gerekiyor, hayat biraz da o kriterlerden ibaret” karşılığını verdi.
“Türkiye’de hiçbir zaman müzik sektöründe bir altyapı yok” diye konuşan Pekkan, şöyle devam etti: “Bu işi, kendi melekenizle, inisiyatifinizle yapıyorsunuz. Kendi yetenekleriniz çok iyi harmanlayabilmeniz gerekiyor. Kendi hakkımda bir kritik okumuştum. ‘Ajda Pekkan yıllar geçtikçe neden kendine göre şarkılar seçmiyorsun’ diye. Tesadüfen birkaç kuşağa hitap eden şarkılar oldu. ‘Yakar geçerim’ gibi, ‘kimler geldi, kimler geçti’ gibi. Her dönemin benim için ‘top’ şarkısı oluyor. Bu yüzden kendimi bazen şanslı hissediyorum.”

Başkent’te bu yıl üçüncüsü düzenlenen Marka Zirvesi’nde ünlü sanatçı Ajda Pekkan’a Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından onaylanan “Tüm Zamanların Değişmeyen Markası” ödülü verildi.

International Business School Yönetim Kurulu Başkanı Akın Yılmaz ve Başkan Yardımcısı Özgür Altaç tarafından bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Marka Zirvesi, birçok markanın temsilcisinin yanı sıra, siyaset ve sanat dünyasından isimler katıldı. Zirvenin gerçekleştirildiği gecenin sonunda sanatçı Ajda Pekkan’a “Tüm Zamanların Değişmeyen Markası” ödülü verildi. Pekkan, ödülünü Türk Patent Enstitüsü (TPE) Prof. Dr. Habip Asan’ın elinden aldı. Ödülü verdikten sonra açıklama yapan Asan, “Ajda Pekkan’a bu ödül az aslında kendisine ‘tüm zamanların değişmeyen süperstar markası’ ödülünü vermemiz gerekiyor” dedi.
Ödül töreni öncesinde konuşan Pekkan, “Ödül almak çok güzel, marka ödülü almak daha da güzel. Ama ‘tüm zamanların değişmeyen marka ödülünü almak inanın bambaşka” dedi. Ankara’ya gelirken uçakta marka ve marka olmak kavramı üzerine düşündüğünü söyleyen Pekkan, “Gözlerimi kapatıp bir sürü markayla boğuştum. İnsanın aklına o kadar çok şey geliyor ki, marka isimleri, sloganlar, reklam jingleları, logalar… Sonra markaya yine Ajdaca yorum yapmak istedim. Marka olmanın ağır sorumluluğunu Türk Hava Yolları’nın güzel menüsüyle hafifletirken, bence marka havalı isimlerden ve logolardan daha da fazlası, marka ‘farklı olmaktır’ diye düşündüm. Ve marka ilham vermektir, yani sorumluluğu çok ağırdır” şeklinde konuştu.

TASARIMDA ARANAN ŞARTLAR

Bir tasarım için endüstriyel tasarım başvurusu yapılabilmesi için bazı şartlar vardır. Aşağıda bu şartların en önemlilerinden bahsedilmektedir.

Yeni mi?
Ayırt edici özelliği var mı?
Ürün üzerine uygulanabilir mi?

YENİLİK

Bir tasarımın yeni sayılmasındaki temel prensip şudur: “Bir tasarımın aynısı başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılıklar gösteriyorlarsa aynı kabul edilir.”

Kamuya sunmadan ne anlamalıyız? “Kamuya sunma, sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Üçüncü şahıslara yapılan ve açıkça veya zımnen gizlilik niteliği taşıdığı anlaşılan açıklamalar kamuya sunmanın kapsamı dışındadır.”

AYIRT EDİCİ ÖZELLİK

Her yeni olan tasarım için endüstriyel tasarım tescil başvurusu yapılamaz. Sözkonusu tasarımın aynı zamanda ayırt edici özelliğe sahip olması gerekir. Ayırt edici özelliğin tarifi, “Tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması” şeklinde yapılabilir. Burada üzerinde durulması gereken kritik terim “belirgin bir farklılık” terimidir. Yani yeni olduğunu iddia ettiğimiz tasarım ile önceki tasarımlar arasında belirgin bir fark olması gerekir.

Ayırt edici nitelik değerlendirilirken, karşılaştırılan tasarımların farklılıklarından çok ortak özellikleri üzerinde durulur ve dikkate alınır. Aynı zamanda tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.

TASARIMIN ÜRÜN ÜZERİNE UYGULANABİLİR OLMASI

Bir tasarım için Endüstriyel Tasarım tescil başvurusu yapmak istiyorsak, bu tasarımın bir endüstriyel ürün üzerine uygulanabilir olması gerekmektedir.Endüstriyel tasarım tescili için kabul edilmiş uluslar arası Locarno sınıflandırması ile endüstriyel tasarımların hangi ürünler üzerinde uygulanabileceği belirlenmiştir.

Faydalı Model tescil sistemi patent tescili ile büyük benzerlikler taşır. Faydalı Model ve Patent sistemi arasındaki farklar bazı durumlarda Faydalı Model tescilinin tercih edilmesine neden olur.

İki sistem arasındaki temel farklar şunlardır:

1) Bir buluşun patent alabilmesi için Yeni olması, Buluş Aşaması içermesi ve Sanayiye Uygulanabilir olması gereklidir. Faydalı Model için ise sadece Yeni olması ve Sanayiye Uygulanabilir olması yeterlidir.

2) Patentlerin koruma süresi 20 yıldır. Faydalı Modelin koruma süresi 10 yıldır.

3) Patent başvurularında araştırma ve inceleme aşamaları vardır. Faydalı Model başvurularında ise araştırma ve inceleme yoktur.

4) Faydalı Model başvurularının işlemleri daha basit ve ucuzdur. Ayrıca Faydalı Model başvurusu çok daha kısa sürede tamamlanır.